Haberler


Türk Mermeri Milano’da Dile Geldi

02.05.2012


Türk mermeri, Milano Tasarım Haftası’na damgasını vuran bir sergiyle ziyaretçilerin gözlerini kamaştırdı. Türkiye’nin eşsiz renk ve desen çeşitliliğine sahip doğal taşlarının uluslararası arenadaki marka imajını güçlendirmeyi hedefleyen İstanbul ve Ege Maden İhracatçıları Birlikleri, dünyaca ünlü 9  tasarımcı tarafından gerçekleştirilen eserlerle çok özel bir sergiye imza attı. Türk ve yabancı tasarımcıların ellerinde yeniden hayat bulan eserler; Milano Tasarım Haftası’nın kalbi Zona Tortona’da 17 - 22 Nisan tarihleri arasında izleyicileriyle buluştu.

'Thus Spoke the Marble: The Journey Alters You' (Ve mermer dedi ki: Yol seni değiştirir) adlı sergide dünyaca ünlü dokuz tasarımcının Anadolu mermeri ile yaptıkları 'yolculuk' temalı tasarımlar sergilendi. Türkiye’den Emre Arolat, Can Yalman, Ayşe Birsel (Birsel + Seck) ve serginin küratörlüğünü de üstlenen Demirden Design'ın tasarımlarının bulunduğu sergide, dünyanın önde gelen tasarımcıları İspanyol ikili El Ultimo Grito, Richard Hutten, Werner Aisslinger, Alfredo Häberli ve James Irvine de eserleriyle yer aldı. Mermerin 'hikâye anlatıcı' rolünü üstlendiği serginin mekan tasarımı, kurumsal kimlik ve küratörlüğünü İstanbullu tasarım stüdyosu Demirden Design gerçekleştirdi. 



Superstudio Più Binası’nın Sanat Bahçesi’nde dokuz platform

Tasarım dünyasının kalbinin altı gün boyunca Milano’da attığı Tasarım Haftası’nda etkinlikler, şehir merkezindeki Zona Tortona’nın sokaklarında gerçekleştirildi. Thus Spoke the Marble Sergisi’nin mekânı ise Zona Tortona’nın tapınağı haline gelenSuperstudio Più Binası oldu. Sergi, Superstudio Più Binası’nın Sanat Bahçesi’nde, 900 metrekarelik açık alandaki dokuz platform üzerinde yapılandırılmış büyüleyici bir alanda ziyaretçileri karşıladı.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Erdoğan Akbulak, İstanbul ve Ege Maden İhracatçıları Birlikleri’nin bu sergi ile Türkiye’nin mermer ve doğal taş konusunda güçlü bir üretim merkezi olmasının yanında, tasarım ve inovasyona verdiği önemi vurgulamayı ve uluslararası pazarlardaki imajını daha da yukarıya taşımaya katkıda bulunmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye'yi Milano Tasarım Haftası’nda en iyi şekilde temsil etmek için çok titiz bir çalışmaya imza attıklarını belirten Akbulak, sonuçtan ve sergiye gösterilen ilgiden mutlu olduklarını açıkladı.

İstanbul ve Ege Maden İhracatçıları Birlikleri sergiyi, Milano’dan sonra İstanbul’a ve oradan da diğer dünya şehirlerine taşımayı hedefliyor.



Sergiden

Mermer ve Hayat: Her adımda ikisi de yeniden şekilleniyor

Sergi kapsamında, her tasarımcı hayat yolculuğumuz boyunca  bizi şekillendiren duyguları, 12 metrekarelik platformlar üzerine işledi. Tasarımcılar, Anadolu mermerinin mimarideki özgün ve yaratıcı kullanımına yönelik örnek mekanlar oluşturdu. Bu mekanların her biri, ahşap yollarla birbirine bağlanan dokuz adet platform üzerinde yer aldı. Mermer, bu mekanların bazılarında metal, ahşap ve demir gibi destekleyici malzemelerle zenginleştirildi. Bahçenin genelinde bir rota oluşturan ve mekanları birbirine bağlayan yollar ise içsel yolculuğu sembolize etti. Sergi çerçevesi büyük ölçüde bu içsel yüzleşme ve deneyselliğe odaklandı.


Foto: Werner Aisslinger

Her hayat bir yolculuk; her yolculuk bir hikaye…

Serginin öne çıkan çalışmalarından birine imza atan Werner Aisslinger, ‘Mermer Kameriye’ ile çiçek formlarını mermer ile yorumladı ve alternatif bir gizli bahçe yarattı. Tanınmış Hollandalı tasarımcı Richard Hutten, ziyaretçileri hayal güçleri ile yaşamı yeniden yorumlamaya davet ettiği polikromik mermerlerle kaplanan tasarımıyla, ziyaretçileri keyifli bir gezintiye çıkardı. Anadolu mermerinin ziyaretçilerini ağırladığı mermer bahçenin sürprizlerinden bir diğeri ise İspanyol ikili El Ultimo Grito’nun (Rosario Hurtado ve Roberto Feo) tasarımıydı. Sergiyi gezenler, İspanyol tasarımcıların yarattığı hafif eğimli mermer üzerine oturma, uzanma ve soluklanma fırsatı buldular. Büyük ilgi gören bu mekanda, sınırsızlığın vurgulandığı bir peyzaj oluşturuldu.



Foto: El Ultimo Grito



Foto: Richard Hutten



Foto: Can Yalman
 



Modoko Dev Bir Mobilya AVM'si Olacak

25.04.2012


Modoko Yönetim Kurulu Başkanı Etem Özçelik başkanlığında Modoko’nun 2012 Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Bütçelerin ibraz edilmesinin ardından Modoko’nun AVM olması projesi üyelerin oylamasına sunuldu. Oylama sonucundaModoko’nun mobilya AVM’si olma projesi onaylandı.

Modoko Yönetim Kurulu Başkanı Etem Özçelik, bu dev proje ile Modoko’nun, Türk mobilya sektörünü 50 yıl ileriye götüreceğini söyledi. Özçelik, Modoko için bugüne dek alınamayan imar iznini aldıklarını ve projenin maketinin bile hazır olduğunu belirterek, “Modoko, dünyanın ilk mobilya AVM’si olacak. Böylece mağazalarımız 5 kata kadar çıkabilecek. Projemizin maketlerini de tasarlattık. Bu dev mobilya AVM’si adeta uzay üssüne benzeyecek. İçerisinde otel, spor salonu, sinema da dahil olmak üzere sosyal hayata dair tüm ayrıntıları barındıracak. Projemizin teknik hazırlıklarına hemen başlayıp, birkaç yıl içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz” dedi.






E-5 Karayolundaki Bin 300 Binaya Silüet Düzenlemesi 


 
E-5 ve E-6 olarak bilinen D-100 karayolu ve TEM otoyolu üzerinde bulunan binaların cepheleri birer birer yenileniyor. E-5 karayolu üzerinde bulunan bin 305 yapının cephe görüntüleri, Büyükşehir Belediyesi tarafından rehabilite edilerek güzelleştiriliyor. TEM otoyolu üzerindeki 126 bina 1 milyon 890 bin TL'lik proje ile yenileniyor. İki proje sayesinde Atatürk Havalimanı ve Boğaz Köprüsü ile TEM güzergahındaki binaların çirkin görünümüne son verilecek.

Zaman Gazetesi'nden Yasin Kılıç'ın haberine göre, D-100 Karayolu Güzergâhı, Boğaziçi Köprüsü-Havaalanı Kavşağı Arası Cephe Rehabilitasyonu Kentsel Tasarım Uygulama Projesi' kapsamında bin 305 adet yapının cephe rehabilitasyon projeleri ve güzergah modeli hazırlanıyor. Mimarlar, şehir plancıları ve harita mühendislerinden oluşan ekip projeyi Boğaziçi Köprüsü-Havaalanı Kavşağı arası D-100 güzergâhında bulunan 50 km alanda gerçekleştirilecek. Kentsel tasarım ilkeleri çerçevesinde, proje alanındaki yapıların dış cephelerine ait özellik ve karakteristikleri incelenecek. Yapı bilgi raporları hazırlanarak, yeni malzeme ve yapım yöntemleri araştırılacak. Cephe rehabilitasyon tasarım çalışmaları yapılarak, renk, biçim ve malzemeye ilişkin cephe önerileri hazırlanacak. Silüeti olumsuz etkileyen binalar tespit edilerek, bunlara ilişkin öneriler oluşturulacak. Projeye konu binaların dış cephelerinde bulunan ışıklı, ışıksız reklâm ve tanıtım panolarının şekil, ebat ve malzemelerine ilişkin tespitler yapılacak. Proje alanında bulunan binanın cephelerindeki reklam ve tanıtım levhaları, klima cihazları, yağmur suyu boruları, TV antenleri tespit edilerek, bina mimarisini olumsuz etkileyecek tüm unsurlar fotoğraflı bir şekilde belgelenecek.

Esenler Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen "Güzel Esenler" projesiyle de, çevre yoluna paralel binaların cepheleri yenileniyor. 1 milyon 890 bin liralık proje Esenler Belediyesi ile Türk Hava Yolları (THY) işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. Projeyle Esenler'in ortasından geçen TEM ve E-5 bağlantı yolu üzerinde bulunan ve Oruçreis, Atatürk Havalimanı, Turgutreis, Birlik ve Fevzi Çakmak mahallelerindeki toplam 141 binanın mantolama ile birlikte cephe giydirmeleri yapıyor. Söz konusu binaların dış cepheleri, Osmanlı ve Selçuklu mimarisine uygun olarak düzenleniyor.


TEKNOLOJİ DOSTU HAVAALANLARI
Müşteriden aldığını az da olsa müşteriye geri ödeme' anlayışı ile atılıma geçen havayolu şirketlerinin ve havaalanlarının, rekabet halinde ve yaratıcılık peşinde olmaları müthiş. Hangi havayolunun hangi yeniliği ile karşılaşacağınızı bilmemeniz ve bunun sürpriz olması, seyahati rutinden uzaklaştıran yegâne nitelik.  
İşte bu yarışta, Virgin America, San Francisco Terminalinde, ciddi bir teknoloji alanı yarattı. Duvarlarda büyük renkli ekranlar, self-servis check-in noktaları, yeşil dostu; tekrar kullanılabilir  su şişelerini ücretsiz olarak edinebileceğiniz su istasyonları ve elektronik aletlerinden ayrı kalamayanlar için sayısız elektrik prizi ile donatılmış bir atmosfer. Frequent flyer yolcularına ve Facebook sayfasına yönlendirme ile gelişen yarışmalarla, yolculara,  aldıkları puanlara göre,  t-shirtler ve uçuş hediye çekleri sunuyorlar. 
 
Delta’nın New York JFK'deki Terminali, 200 iPad'e sahip. Hatta adı artık; Delta iPad Terminali diye geçiyor. Restoran yönetimi ile de anlaşan şirket, iPad üzerinden yolcuların sipariş vermelerine de olanak sunmakta. 
Londra Gatwick Havaalanı; Twitter akışını, herkesin görebilmesi ve dakikliklerini teyit edebilmesi için, büyük ekrandan canlı olarak yayınlayan bir şirket. Çalışmaları ile yenilik ödülüne layık görüldü. 
 
Gelişmeler ve projeler ardı ardına gelirken, bir havaalanı da Twitter’da sosyal medya ödülü aldı: Manchester Havaalanı.  Twitterı ilk kullanan havaalanı olarak, ilk günden itibaren dakiklik, hızlı geri dönüş ve müşteri odaklı iletişim ile liderliği kimseye kaptırmadı. Kar yağışı ve volkanik krizlerde, twitterı iletişim ağı olarak kullanıp, yolcularına ulaşmada öyle hızlı ve profesyonelce davrandı ki, Sky News bile Mancaster'ın canlı iletilerinden, kendi web sitesi ve TV kanalına kullanmak üzere yararlandı. 
Projesi ile favorim olan KLM'nin sosyal kampanyası ise bir harika. Yeni yerlere, sırf tatil veya macera amaçlı seyahat etmek hoş olabilir ancak bazı insanlar için seyahat epey yüklü ve rutin bir görev. Uçak yolculuklarına sebep olan mesleklerinin zorluğu ise çabası. Son sosyal kampanyasında, KLM, uçuş öncesi foursquare'den check-in yapan ve tivit atan yolcularından bazılarını tespit ettikten sonra, profillerini inceledi. Elde edilen bilgiye göre de, o yolculara, uçuşlarını hoş geçirecek ve sonrasında bir anı olarak kalacak ufak hediyeler hazırladılar. Örneğin; Washington'da Teknoloji Kongresine gidecek olan genci tespit edip, uçuş öncesi hemen yanına gittiler ve genci,  tivitini iPad'inden atmış olduğu tespit ettikleri gerçeği ile şaşırttıktan sonra, istediği aplikasyonu indirebilmesi için kendisine 15 Euro’luk hediye çeki sundular. Bir diğer örnekte ise; twitterdan Meksika'ya evsizlere ev yapmak için seyahat edeceğini bildiren yolcuya, Dextro, yara bandı ve kas gevşetici gibi acil durum kiti hediye ettiler. Yolcuların yüzündeki heyecan ve mutluluk ifadesinin paha biçilmez olduğunu tahmin etmek güç değil…  Bu olanaklardan faydalanmak bir yana sırf  izlemek için bile orda olmak istiyor insan.
 

'Çevre dostu' havaalanı

Emre Arolat'ın yapıların 'kendini gizlemesine' karşı çıkan mimari tarzını yansıtan Dalaman Havaalanı Dış Hatlar Terminali, binanın dışına giydirilen çelik güneş kırıcılarla da klima kullanımını en aza indirip çevreye verdiği zararı da azaltıyor
Haziran ayında ilk konuklarını ağırlamaya başlayacak Dalaman Havaalanı Türkiye'nin pekçok alanda değişen yüzünün ve turizme bakış açısının en önemli göstergelerinden biri olmaya aday. Çünkü yılda 10 milyon yolcu kapasitesine sahip havalimanı aydınlık yüzü, modern ve teknolojik yapısı ve en önemlisi çevreye duyarlı mimari anlayışıyla bırakın Türkiye'yi, dünyadaki örneklerine bile pekçok konuda fark atıyor. Havaalanına ilk girdiğiniz anda dünyanın pekçok gelişmiş şehrinde rastlayabileceğiniz 'modern' havaalanlarından çok başka bir görüntüyle karşılaşıyorsunuz. İlk hissettiğiniz ise 'aydınlık ve ferahlık.' Havaalanı mimarı Emre Arolat'ın mimari felsefesinin çok net bir izdüşümü gibi. 
 
Peyzaj içerde devam ediyor
Arolat'ın tasarımını yaptığı pekçok yapıda olduğu gibi burada da yapının kendini gizlemesi değil, 'her türlü detayıyla' kendini sergilemesi sağlanmış. Arolat kendi cümleleriyle projesini şöyle anlatıyor: "Burası alışıldık, çok pırıltılı, her tarafı kaplanmış ve biraz kendini göstermekten çekinen yapıların dışında hatta tam tersi. Kendini her şeyiyle sergileyen, bütün teknolojik donanımıyla, yapısıyla, strüktürüyle kendini sergileyen ve hiçbir şeyi gizlemeyen bir havalanı. Bunun dışında olabildiğince bu yörenin çok önemli bir özelliği olan peyzajın yapının içinde de devam etmesini sağlamaya çalıştık. Dalaman peyzaj yönünden çok ilginç bir yer. Dünyadaki bitki çeşidinin çok büyük bir bölümü sadece bu bölgede yetişiyor. Biz de bunu doğal malzemeler kullanarak devam ettirdik."
Gizleyecek birşeyi yok!
Havaalanı içinde bütün elektrik sistemleri ve makine sistemleri kendisini gösteriyor. Bununla mekanların olabildiği kadar akışkan olması hedeflenmiş. Yani bir yerden bakınca bütün alanın hissedilebildiği, gelen yolcu ile giden yolcunun göz temasının olabildiği bir konsept hayal edilmiş.
Kullanılan malzelemeler ise tüm yapının 'doğal ve kendine güvenen' yapısına uygun olarak doğal melzemelerden seçilmiş. Doğal ahşap, brüt beton gibi kendisini sergileyen malzemeler var, arada metal ve cam bölümler var, onlar da havalanının rengini temsil ediyor. Duvarların ve sütunların betonları ise bu doğallığı desteklemek için 'çıplak' bırakılmış. Arolat havalaanının mimari duruşunu şu sözlerle tamamlıyor: "Bu biraz hakiki olma durumu. Havalimanları hep strüktürün örtüldüğü yerler, bunlar bizim mimari anlayışımızın dışında. Bir yapıyı strüktür olarak yapıp ondan sonra da örtmeye çalışmak yerine strüktürü düzgün yapıp örtülmesine gerek olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Kendisine güvenen bir sistem aslında, gizleyeyecek hiçbirşeyi yok."
     
Tüm binaya 'güneş kırıcı'
DHMİ'nin 99 yılında açtığı yarışmada 96 proje içinden seçilen projenin belki de en 'vurucu' noktalarından biri ise çevreye karşı sözde değil gerçek anlamda, somut katkısı. Arolat, sıcak iklimi nedeniyle klima kullanımını zorunlu kılan 157 bin metrekare alanın tüm cephesine çelik bir 'güneş kırıcı sistem' yerleştirerek klima kullanımını en aza indirmiş. Arolat uygulayamayı anlatıyor : "Burası çok sıcak olduğu için klima zorunlu olan ama dünyayı kirletmek adına istemediğimiz birşey. Betonun dışında bütün yapıyı örten çelik bir güneş kırıcı sistem var, bazı noktalarda hareketli. Direkt güneş ışığının yapıya etkilerini en aza indirgemek için tasarlanmış bir sistem. Bu da yüzde 40'a yakın klima kullanımını azaltarak aynı ısı seviyesini yakalamayı sağlıyor. Bu proje, mimari bir kararın yapıya ve çevreye neler katabileceğini gösteriyor."
157 bin metrekare
*Yeni terminal, Ankara merkezli YDO Grup'a bağlı ATM Havaalanı İşletme AŞ tarafından yapıldı ve 150 milyon dolara maloldu.
*157 bin metrekare büyüklüğü ile eski terminalin yaklaşık 5 katı büyüklükte ve yılda 10 milyon yolcuya hizmet verebilecek kapasitede tasarlandı
*Terminal binasının yanı sıra, 14 yeni uçak park pozisyonuna imkan sağlayan 210 bin metrekare büyüklüğünde ilave apron, 600 araçlık otopark ve CIP salonu inşa edildi
*Eski terminalde 24 olan check - in kontuar sayısı yeni terminalde 60'a, 3 noktadan yapılan giriş sayısı 8'e, 22 olan pasaport kontrol noktası sayısı 44'e, 4 olan körük sayısı 8'e yükseltildi
*Kullanılan güvenlik teknolojisi, Avrupa'daki benzer pek çok havaalanından daha ileri düzeyde. Kurulan In - Line güvenlik sistemleri ile yolcu bagajları, terminal girişindeki X - Ray kontrolüne ilave olarak, check - in'den sonra da uçağa gidinceye kadar 5 ayrı seviyede elektronik güvenlik sistemleri tarafından taranıyor.
*3 bin metrekare büyüklüğünde duty - free mağazalar ve başka alışveriş alanları da bulunuyor.
*Terminalde ayrıca, medeniyetler buluşmasını sembolize edecek şekilde üç semavi dinin ibadethanelerine yer verildi.



İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 43. OLAĞAN GENEL KURULU GERÇEKLEŞTİ



Şubemizin 43. Olağan Genel Kurulu 3-4 Mart 2012 tarihlerinde gerçekleşti. Genel Kurul 3 Mart 2012 Cumartesi günü Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu’nda, Seçimler 4 Mart 2012 Pazar günü Şişli Karagözyan İlköğretim Okulu’nda yapıldı. Yapılan Seçimlerde 5641 İnşaat Mühendisi oy kullanmıştır. Çağdaş İnşaat mühendisleri, kullanılan geçerli oyların 3025'ini, Meslekte Birlik Grubu geçerli oyların 2524'ni almışlardır.


Kaynak:  imoistanbul.org.tr

Soyak bu yıl 2 bin konut satıp 2011 cirosunu yakalayacak

1 milyar TL'lik cirosunun yarısını konut satışlarından elde eden Soyak, bu yıl 2 bin konut satmayı planlıyor.


İSTANBUL - Soyak olarak satışta olan 6 projeleri olduğunu söyleyen Soyak CEO'su Emre Çamlıbel, 2011'de 2 bin konut sattıklarını belirterek, bu yıl da 2 bin konut satmayı planladıklarını söyledi. 2011'in kendileri için yeni projelerin satışa sunulduğu bir yıl olarak geçtiğini ifade eden Çamlıbel, 2011'de satılan projelerden 500 milyon TL ciro elde ettiklerini, bu yıl da 500 milyon TL ciro beklediklerini kaydetti.

CİRONUN YARISI KONUTTAN
Satışta olan projeler arasında Soyak Evostar, Soyak Park Aparts, Bahçe bahçe, Soyak Soho ve Soyak Mavişehir Optimus ve Soyak Siesta projeleri olduğunu anlatan Çamlıbel, enerji, döküm, çimento ve gayrimenkul gibi dört sektörde faaliyet gösteren Soyak'ın 1 milyar TL'lik cirosunun yarısını konuttan sağladığını kaydederek, "Kalan kısmın 200 milyon TL'sini dökümden, 200 milyon TL'sini çimentodan, 100 milyon TL'yi de enerjiden sağlıyoruz" dedi.

İSTANBUL'DA 4 PROJE İNŞA EDİLİYOR
İstanbul'da ikisi Halkalı, biri Bahçeşehir diğeri Zincirlikuyu'da olmak 4 projelerinin inşaatının sürdüğünü belirten Emre Çamlıbel, Halkalı'da inşaatı süren projeler arasında yer alan Soyak Evostar'ın yüzde 60'ını 6 ayda sattıklarını söyledi. Çamlıbel, "Yine Halkalı'da 12 ay önce Soyak Park Aparts'ın da yüzde 65'ni sattık. Bahçeşehir'de inşaatı süren 300 villalık Bahçe Bahçe projesinin ise yüzde 10'nu sattık.
İstanbul'daki dördüncü projemiz ise Zincirlikuyu'da yapılan Soyak Soho projesi. 77 daireden oluşan rezidans projesinin ise yüzde 15'ini sattık" dedi. Rezidansların metrekare fiyatlarının 6 bin eurodan başladığını kaydeden Çamlıbel, 8 katlı Soho projesinde ayrıca 3 bin 500 metrekarelik ofis alanı da yapacaklarını söyledi. Çamlıbel, projedeki bu ofis alanını satacaklarını belirtti.
İstanbul'daki bu projeleri dışında İzmir'de Soyak Mavişehir Optimus ve Soyak Siesta projeleri olduğunu anlatan Çamlıbel, 6 etaplı olarak yapılan Soyak Siesta'nın 2 bin 250 konuttan oluştuğunu kaydederek, "Burada bin 500 konutu satışa sunduk. Bunların 1000 tanesini sattık. Ayrıca 750 tane de henüz satışa sunmadığımız etaplarımız var. Bunları da önümüzdeki dönemde satışa çıkaracağız" dedi. Bin 100 konuttan oluşan Soyak Mavişehir Optimus'un ise 7-8 ayda yüzde 55'ni sattıklarını söyledi.

İSTANBUL'A OFİS, İZMİR'E KONUT
2012'de bir-iki projeyi daha satışa sunacaklarını anlatan Çamlıbel, İzmir'de nisan-mayıs ayları gibi satışa sunmayı planladıkları bahçeli ev projeleri olduğunu anlattı. Ayrıca Levent'te Büyükdere Caddesi üzerinde ofis projelerinin inşaatının devam ettiğini aktaran Çamlıbel, inşaatı süren bu projenin kiralama çalışmalarına başlayacaklarını 2013 yılında ise taşınmaların başlayacağını kaydetti. Soyak'ın merkezini de bu ofise taşıyacaklarını aktaran Çamlıbel, "Ancak Soyak projenin yüzde 10'unu dolduracak. Geri kalan bölüm ise kiralanacak" dedi. Evostar, Park Aparts ve Bahçe Bahçe projelerinin Emlak GYO ile birlikte hasılat paylaşım modeliyle yaptıklarını geri kalanını ise kendi arsalarına yaptıklarını dile getiren Çamlıbel, "Elimizde 15-20 yıllık arsalarımızda var. Önümüzdeki yıllarda ayrıca hasılat paylaşım ve kat karşılığı yapmak için de arsada bakıyoruz. Bir miktar kendi arsamız bir miktar diğer yöntemle gideceğiz" dedi.

ALANLARIN YÜZDE 70 OTURUM AMAÇLI
Projelerin büyük çoğunluğunun orta ve orta üst gelir grubuna hitap ettiğini kaydeden Çamlıbel, kendilerinden ev alanların yüzde 70'inin oturum, yüzde 30'nun ise yatırım ve kiraya vermek amacıyla aldığını söyledi.
Enerjide yıllık 500 milyon kilowat/saat kapasitesine eriştiklerini söyleyen Çamlıbel, "Dökümde 70 bin ton kapasitemiz var. Çimentoda 2 milyon ton kapasitemiz var. Ama ana işimiz ofisiyle konutuyla gayrimenkul. Önümüzdeki dönemde de ağırlıkla enerji ve gayrimenkul alanlarına yatırım yapıp oralarda büyümek istiyoruz" açıklamasını yaptı.

2012 TEMKİNLİ GEÇECEK
2011'in son bir-iki ay dışında çok başarılı geçtiğini anlatan Çamlıbel, 2012'nin daha temkinli geçeceğini ifade etti. Konut kredi faizin kasım öncesi rakamlara, 1.50'den 1.08'e düştüğünü anlatan Çamlıbel, bunun kredi kullanımını artırdığını söyledi.

İstanbul'da 100 binden fazla markalı konut satıldı
Şirketlerin düzenlediği kampanyalar ve düşük faizin 2011'de satışları artırdığını anlatan Emre Çamlıbel, bu nedenle 2011'de İstanbul'da 100 bine yakın markalı konutun satıldığını kaydetti. Markasız ve ikinci el konut satışlar da eklendiğinde Türkiye'de yıllık 30-40 milyar euroluk bir konut pazarı oluştuğunu belirtti.

1 milyon dolarla kullandığı ofisi yeşil yaptı
1 milyon dolar yatırıp Mecidiyeköy'deki mevcut binalarını leed sertifikalı yaptıklarını aktaran Çamlıbel, "Yeni binada yeşil yapmak önemli ancak eskiyi dönüştürmek çok daha önemli. Bu anlamda geriye dönük olarak Türkiye'de hiçbir firma bizim gibi mevcut binasına bu sertifikayı almadı. Yeşil binayla birlikte her yıl harcadığınız enerji kullanımı yüzde 25 azalıyor. Bu ciddi bir avantaj. Binamız bunu 4 yılda geri ödeyecek" dedi.


Kaynak:  Dünya.com

En çok konut İstanbul'da satıldı

24.02.2012


2011 yılı son çeyreğinde bir önceki döneme göre yüzde 16 oranında artışla 119 bin konut satıldı. En yüksek artış yüzde 31 oranı ile İstanbul bölgesinde gerçekleşti.


ANKARA - 2011 yılı dördüncü döneminde (Ekim-Kasım-Aralık) yaklaşık 119 bin konut satış sonucu el değiştirdi.
TÜİK'in 2011 yılı dördüncü dönemi konut satış istatistiklerine göre, Türkiye genelinde bir önceki döneme göre yüzde 16,82 oranında artışla 118 bin 867 konut satıldı.
Söz konusu dönemde, konut satışlarında bir önceki döneme göre en yüksek artış yüzde 31,12 oranı ile İstanbul (TR10) bölgesinde gerçekleşti. Bir önceki döneme göre yüksek artış gösteren diğer bölgeler sırasıyla, yüzde 30,79 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1), yüzde 29,96 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt (TRC3), yüzde 29,21 ile Antalya, Isparta, Burdur (TR61) ve yüzde 25,06 ile İzmir (TR31) bölgeleri oldu.
Aynı dönemde konut satışlarında bölge düzeyinde bir önceki döneme göre azalış gösteren bölgeler ise sırasıyla, yüzde -14,13 ile Van, Muş, Bitlis, Hakkari (TRB2), yüzde -3,50 ile Zonguldak, Karabük, Bartın (TR81) ve yüzde -0,33 ile Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir (TR71) bölgelerinde gerçekleşti.
Konut satışlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,89 artış
2011 yılı dördüncü döneminde, konut satışlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 21,89 oranında artış gerçekleşti.
En çok artış gösteren bölgeler sırasıyla, yüzde 93,07 oranıyla Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova (TR42), yüzde 36,70 oranıyla Tekirdağ, Edirne, Kırklareli (TR21), yüzde 36,47 oranıyla Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1), yüzde 35,85 oranıyla Mardin, Batman, Şırnak, Siirt (TRC3) ve yüzde 34,14 oranıyla Antalya, Isparta, Burdur (TR61) bölgeleri oldu.
2011 yılı dördüncü döneminde 4 dönemlik ortalamalara göre değişimlere bakıldığında Türkiye genelinde yüzde 17,25 oranında artış gerçekleşti. Konut satışlarında 4 dönemlik ortalamalara göre tüm bölgelerde artış meydana geldi. Değişim oranlarına bakıldığında en yüksek artış gösteren bölge yüzde 95,77 oranıyla Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan (TRA2) bölgesi oldu.



İETT arazisine gökdelen yapılmasının yolu açıldı


23.02.2012




İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, belediyenin Dubai Şeyhi El Maktum’a sattığı Şişli’deki İETT arazisiyle ilgili önemli bir karar aldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin Şubat ayı ikinci birleşimi gerçekleştirildi. Toplantıda Dubai Şeyhi El Maktum’a 5 yıl önce 1.1 milyar liraya satılan ancak paranın ödenmemesi üzerine tekrar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne dönen Levent’teki 47 bin metrekarelik arazinin imar planı değiştirildi. Araziyle ilgili 2006 yılındaki planlara dönülmesini onayladı. Turizm ve ticaret alanı olarak belirlenen araziye gökdelen yapmanın yolu açıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yaklaşık 6 yıl önce İETT’ye ait Levent’teki 47 bin metrekarelik arsayı satışa çıkardı. Ancak daha önce bir imar değişikliği yaparak araziye gökdelen, residence, ticaret ve alışveriş merkezi yapılması yolu açtı. Bu değişiklikten sonra yapılan ihale büyük ilgi gördü. 21 Mart 2007’deki ihalede kıran kırana bir rekabet sonrası araziyi Dubai Şeyhi El Maktum’un şirketi Sama Dubai 1 milyar 156 milyon liraya satın aldı.
İptal için dava açıldı
Ancak Mimarlar Odası, söz konusu arazi için yapılan imar planı değişikliğinin iptali için hukuki süreç başlattı. Mimar Odası’nın açtığı dava İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, 2008 yılında Mimarlar Odası’nın şikayetini haksız buldu ve arsaya gökdelen yapılmasını sağlayacak imar planı değişikliğini onadı. Ancak Mimarlar Odası karara itiraz etti ve konuyu Danıştay’a taşıdı. 2011 yılında Danıştay 6. Dairesi itirazı yerinde buldu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından yapılan imar planı tadilatını iptal etti. Bunun üzerine İBB konuyu hukukta son merci olan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na taşıdı. 2011 yılının Kasım ayında burada alınan kararla ise İBB haklı bulundu.
Bunun Büyükşehir Belediye Meclisi’nde dün imar planı yeniden ele alındı. Toplantıda 2006’da alınan kararlar tekrar alındı ve İETT arazisine gökdelen yapılması yolu açıldı.
Gökdelen yapılabilecek
2006 yılında verilen imar artışına ek düzenlemeler getirilen değerlendirmeye göre, İETT arazisi turizm, ticaret, yol ve yeşil alan olarak belirlendi. Turizm ve ticaret alanı olarak belirlenen kısımda yapılacak bina içerisinde, otel, iş merkezi, rezidans, ofis, alışveriş merkezi, restaurant gibi faaliyetlerin yanı sıra yönetim binaları, banka ve finans kurumları gibi ticari fonksiyonlar yer alabilecek.
Yüksekliğin serbest bırakıldığı arazinin emsali 3 olarak belirlendi. Ayrıca eğimden doğan bodrum katlar emsale dahil edilmedi, ancak bodrum katlardan sadece 3’ü iskan edilebilecek.
Raporun oylanması sırasında mecliste söz alan CHP’li meclis üyesi Gökhan Zeybek, söz konusu parselle ilgili planlama sürecinin yaklaşık 15 yılı aşkın süredir devam ettiğini belirterek, “Kamuya ait alanla ilgili olarak ısrarla ticarete açılması, bodrum katlarının 3 kat iskan edilmesi, bodrum katları Büyükdere Caddesinden 10 metre, İnönü Caddesi 5 metre, yan komşular ve parsellerden 5 metre olmak üzere, yaklaşık 38 bin metrekare üzerinde 3 bodrum katı inşa edilecek. Toplam 46 bin metrekarelik alanda 300 bin metrekare üzerinde inşaatın yapılması söz konusudur” dedi.
Zeybek, bölgedeki imar koşullarının dağıtılarak yeşil alan oranının artırılması gerektiğini kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı Sefer Kocabaş da Maslak Ayazağa bölgesindeki emsal artışının 4 olarak belirlendiğini ifade ederek, “Şimdi emsal 2,5 civarına indirildi. Şişli-Ayazağa-Maslak alanının prestij alanı olarak 1/100.000 ölçekli planlarda da fonksiyonu budur. Bölge planlarında da prestij alanı olarak planlanmıştır. Böylece 2006 planlarına mahkeme kararlarına uygun biçimde dönülmüş oluyor” diye konuştu.
Rapor, oy çokluğuyla kabul edildi.
Yeniden ihale açılacak 6 yıldır süren yargı süreci sonunda arazi Şeyh El Maktum’a da kalmadı. Çünkü Maktum ihaleden sonra peşin olarak ödemesi gereken 1 milyar 156 milyon TL’yi ödemedi. Son olarak 9 Aralık 2011’de İBB tarafından Sama Dubai şirketine bir ihtar çekildi. Ancak şirket ihtara cevap vermeyince ihale sürecinde yatırılan geçici teminat bedeli 34 milyon 534 bin TL İBB’ye gelir olarak kaydedildi. İBB’nin önümüzdeki süreçte yeni bir ihale açılması bekleniyor.
İkiz kuleler yapılacaktı
Sama Dubai, Levent’teki 47 bin metrekarelik araziye Dubai Towers adında biri 300 diğeri 240 metre yüksekliğinde iki burgu gökdelen yapmayı planlıyordu. Ancak arazinin bedelini yatırmayınca bu proje gerçekleşmedi. Şimde arazi için yeni bir ihale yapılacak.



Ruslar 15 milyar dolarlık 5 kış turizm merkezinin inşası için Türk firmalarını çağırdı

23.02.2012


Soçi Olimpiyatları için 350 milyon dolarlık proje geliştiren Türk şirketleri Rusları mutlu edince,15 milyar dolarlık 5 kış turizm merkezinin inşası için de davet ettiler. Turizm tesislerinde 49 yıllık tahsis alma fırsatı var
2014 yılında Soçi’de düzenlenecek Kış Olimpiyatları için 5 Türk firmasının 350 milyon dolarlık iş yaptığı Rusya, 15 milyar dolar harcayacağı 5 yeni kış turizm bölgesi için yine Türk müteahhitlerin kapısını çaldı. Kuzey Kafkasya Turizm Bölgesi adını verdiği proje ile 2020’ye kadar yılda 10 milyon ziyaretçi ağırlanacak Lagonaki, Arkhyz, Elbrus-Bezengi, Mamison ve Matlas adını vereceği 5 kışlık turizm resort hayata geçirmeyi planlayan Ruslar buralarda otel, uluslararası havalimanı, otobanlar, demiryolları projelerini açıklamak için Türkiye’ye geldi. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı ve Türk – Rus İş Konseyi Onursal Başkanı Turgut Gür, Türk şirketlerinin Soçi’de projeler ile kendilerini ispatladıklarını, bu nedenle yeni projelerde Rusların dikkatini çektiklerini söyledi.
9.8 MİLYAR DOLARI TURİZME AYRILDI
Gür, “Turizm tesislerinde 49 yıllık tahsisler veriliyor. 15 yıldan sonra ise yerin tam sahibi olmak için başvuru yapılabiliyor” dedi.
Gür şöyle konuştu: “Karadeniz’de Azak Denizi ile Hazar Denizi arasında kalan bölgede 5 tesis yapılacak.
Bunların içinde 5642 metre yüksekliğindeki dev Elbrus Dağları’nın da olacağı alanlar var. Devlet bu projeler için 15 milyar dolar ayırdı, bunun 9.8 milyar dolarının ise sadece turizm yatırımlarına gideceği ifade edildi.”
87 BİN YATAKLIK OTEL PROJESİ VAR
LAGONAKİ RESORT: 19 bin 974 yatak-165 kilometre pist-28 lift
ARKHYZ RESORT: 23 bin 760 yatak-263 kilometre pist-64 lift
ELBRUS-BESENGİ RESORT: 6 bin 980 yatak-165 kilometre pist-30 lift
MAMİSON RESORT: 29 bin 540 yatak-196 kilometre pist-54 lift
MATLAS RESORT: 6 bin 810 yatak-109 kilometre pist-19 lift
350 MİLYON $’LIK PROJE YAPTILAR
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak, Soçi’de 2008 ile 2011 yılları arasında 5 firmanın olimpiyat hazırlıkları kapsamında proje üstlendiklerini söyledi.Sazak, “Soçi Olimpiyatları nedeniyle üstlenilen toplam proje tutarı yaklaşık 350 milyon dolardır” ifadelerini kullandı.


Ankara’nın En Yüksek Binasının Temeli Atıldı

23.02.2012


Türk Telekom‘un yeni genel müdürlük binasının temeli, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım‘ın yanı sıra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, PTT Genel Müdürü Osman Tural, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Türk Telekom CEO’su Gökhan Bozkurt‘un da katıldığı bir törenle atıldı. Türk Telekom’un Ofis Kulesi, 192 metrelik yüksekliği ile Ankara’nın en yüksek binası olacak. 2013 yılında tamamlanması planlanan, Altındağ’daki Türk Telekom kampüsünün bulunduğu alanda inşa edilecek yeni genel müdürlük binasının, modern tasarımı, akıllı bina teknolojisi ve doğa dostu yenilenebilir enerji kaynakları özellikleriyle Ankara’nın sembol binalarından biri olması hedefleniyor.
Türk Telekom olarak 2012 yılına çok hızlı başladıklarını, her hafta yeni bir hizmetlerini duyurduklarını söyleyen Türk Telekom CEO’su Gökhan Bozkurt, gayrimenkul yatırımlarını da kesintisiz sürdürdüklerini kaydetti. Yatırım harcamalarının son 6 yılda 1 milyar lirayı aştığını, Ankara’ya mimari alanda değer katacak böyle bir projeyi başlatmanın heyecanı ve gururunu yaşadıklarını ifade eden Bozkurt, Ankara’nın en teknolojik ve çevreci ofis binalarından birisi olacak yeni genel müdürlük binasının Ankara’nın sembol binalarından biri olmasını hedeflediklerini kaydetti.
Yaklaşık 6 bin 300 metrekarelik zemin oturumu bulunan bina, üç bodrum kat ve zemin üzerinde 33 kat olmak üzere 36 katlı olacak. 54 bin 290 metrekare kapalı alanı bulunacak binada toplam 1.500 kişi çalışacak. Genel müdürlük birimlerinin de yer alacağı binada 550 kişi kapasiteli konferans salonu, fuaye ve çok amaçlı alanlar bulunacak. İç bahçe tasarımları, katlardaki yeşil alanları ile yeşil bina konseptini barındıracak binanın, aynı zamanda Ankara’nın bina içi yeşil alana sahip ilk binası olacağı belirtildi.
Kaynak: Yapi.com.tr

Kanal İstanbul için fizibilite çalışmaları başladı

23.02.2012

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Haliç’i içeriden kanalla Boğaz’a bağlayacak “çılgın proje” ‘Kanal İstanbul’un fizibilite çalışmaları başlattığını açıkladı.
Sabah gazetesinde yer alan habere göre kanalın fizibilite çalışmalarının önümüzdeki yıl tamamlanacağını açıklayan Yıldırım, gazetecilerin ‘mega projelere’ ilişkin sorularını yanıtladı.
Maliyet 4- 10 milyar $
Proje hakkında Bakan Yıldırım “Hiçbir proje bizde uyutulmaz. Kanal İstanbul ile ilgili fizibilite ve güzergâh etütleri, jeolojik etütler yapıyoruz. Bu çalışmalar iki yıl sürer. İki yılın sonunda projeye ilişkin yap-işlet ihalesi açılır. Bu ihale süreci de 6 ay sürer. Projenin tamamlanması ise minimum 4, maksimum 8 yıl olur. Maliyeti 4 ila 10 milyar dolar arasında olabilir. Çünkü bu maliyet güzergâha göre belirlenecek.”dedi.
“Mega projeleri” değerlendirdiğimiz soL haberi için: İstanbul’da karınca deliği kadar yer bırakmayacaklar!
3. Köprü için yap işlet planı
Üçüncü köprü için tekliflerin Nisan ayında alınacağını söyleyen Bakan Yıldırım 340 kilometrelik bağlantı yollarını milli bütçe ile yapacaklarını belirterek şöyle devam etti: “Köprü, 60 kilometrelik ana aks ve 34 kilometrelik bağlantı yolu ise yap-işlet modeli ile yapılacak. Toplam maliyet 5.2 milyar dolar. Bunun 2.5 milyar doları yap-işlet sistemi, geri kalanı milli bütçeden karşılanacak. Biz bu proje için yola çıkarken talep gelmeyeceği ihtimalini görmedik. Yap-işlet ile yapılacak 94 kilometrelik bölüm ya tünel ya viyadük olacak. Başka türlüsüne arazi müsait değil. Köprü geçişi 3 dolar olacak. Hazine garantisi olacak. Ayrıca günlük 135 bin araç geçişi garantisi verilecek. Bu rakamın altındaki tutarı devlet ödeyecek. Köprüye nisan ayında da talip çıkmazsa elbette C planımız var.” şeklinde konuştu.
Rant yarar getirir mi ki?
Projenin Boğazlardaki su rejimini değiştirmesinin yanında uzmanlarca İstanbul’un kanalizasyon deşarj sistemine zarar verebileceği düşünülüyor. Ayrıca projeden kuzey ormanlarının, balıkçılık faaliyetlerinin de olumsuz yönde etkileneceği uzmanlarca belirtiliyor.
Kaynak: Sabah

Avrupa’nın en yüksek gökdelenini Moskova’da Türk şirketi inşa ediyor


23.02.2012

 Gayrimenkulde Avrupa Bölgesi’nin en yüksek binası yerden yüksekliği 300 metre olan Rusya’nın başkenti Moskova’daki Capital City Towers. Bu binayı inşa eden Türk şirketi Ant Yapı yine Moskova’da inşasına başladığı 330 metrelik Plot-16 gökdeleniyle hem kendi rekorunu, hem de Avrupa’nınen yüksek bina rekorunu yenileyecek.
Ant Yapı Moskova’da kendine ait en yüksek bina rekorunu kıracağı, 330 metrelik Plot 16-A ismi verilen yeni bir gökdelenin inşasına başladı. Gayrimenkul sektörünün Rusya’yı da dahil ettiği Avrupa Bölgesi’nde şu anda en yüksek bina 302 metrelik uzunluğuyla Moskova’daki Capital City Moscow Towers. Bu gökdeleni Türk inşaat şirketi Ant Yapı inşa etti. Yeni inşasına başlanan Plot 16 projesinin maliyeti 400 milyon dolar. Türk şirketi bu binayı 36 ayda ‘anahtar teslimi’ bitirip teslim etmek üzere sözleşme imzaladı. 2014 yılında Dünya Kış Olimpiyatları’nın yapılacağı Rusya’nın Soçi kentindeki 230 milyon dolarlık olimpiyat köyünü de Ant Yapı kuruyor. Olimpayat köyünde 3.600 odalı 3 ve 4 yıldızlı oteller ile idarî bina ve spor kompleksi yer alacak. Şirket bu işi 18 ayda bitirip olimpiyata yetiştirecek. Ant Yapı son 3 yıldır dünyanın en büyük 225 inşaat şirketi listesinde orta sıralarda yer alıyor.
Moskova’da bulunan ve Avrupa’nın en yüksek beşinci gökdeleni 280 metrelik Capital City St. Petersburg kulesi ile yine Moskova’daki 240 metrelik Miraks ikiz kulelerinden birini yapan da Ant Yapı. Miraks ikiz kulelerinden diğeri henüz inşaat safhasında. Çünkü Ant Yapı 30 aylık sözleşme süresi içinde kuleyi bitirip 2008 yılında teslim ederken, Çinli firma kuleyi henüz bitiremedi. Çinli müteahhitlerin ardından dünyada ikinci sırada yer alan Türk firmaları için Miraks örneği önemli. Çünkü dünyada can güvenliği açısından riskli ya da yetiştirilmek zorunda olunan acil, süreye bağlı işlerin tek adresi Türk inşaat şirketleri. Miraks kulelerini Rus oligarklardan Miraks Grubu, Capital City’yi de yine Rus Capital Grubu inşa ettiriyor. Yeni inşa edilecek ve Avrupa’nın en yüksek binası olacak Plot 16-A’nın sahibi de Capital Grubu. Plot 16-A gökdeleni 85 katlı 330 metrelik rezidans kulesi ile 49 katlı daha kısa bir ofis kulesinden oluşacak.
Ant Yapı’yı, bundan 20 yıl önce Mesa Mesken Sanayi firmasından ayrılarak 4 ortak kurdu. Bu dört kurucu ortaktan biri olan Ant Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Okay, Zaman’ın soruların cevaplarken, Moskova’da kazandıkları tecrübeyi Türkiye’de de değerlendirdiklerini söyledi. İstanbul Bomonti’de bulunan ve yerden yüksekliği 200 metre olan ikiz kuleleri Anthill’i hayata geçiren de Ant Yapı. Sapphire’den sonra İstanbul’un en yüksek ikinci binası Anthill rezidanslarda hayat başladı. 24 ayda biten Anthil’deki 804 rezidansın 700′ü satıldı. Satılmayı bekleyen 100 rezidans var. 40. katın üstündeki 130 rezidans ise Singapur merkezli ve ilk defa Türkiye’ye gelen bir firmaya işletmeye verildi. Singapurlu firma, burayı yabancılara haftalık olarak kiralıyor. 1+1 dairelerin kirası 150 Euro, 2+1′lerinki ise 200 Euro. Doluluk oranı da yüzde 60

Libya, Türk müteahhitlerinin bekleyen hakedişlerini ödemeye başlıyor


23.02.2012


Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Libya’daki Türk müteahhitlerinin bekleyen hakediş ödemelerine başlanacağını belirterek, ”Libyalı muhataplarımız toplamda 400 milyon dolarlık hakediş ödemelerini yapmaya başlayacaklarını ifade ettiler” dedi. Çağlayan, Libya dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Libya’da, daha önce Gaziantep’ten Erbil’de uçuş talebinde bulunulduğunu hatırlatan Çağlayan, “Haftanın 4 günü Gaziantep’ten Erbil’e, 3 günü de Şanlıurfa’dan Erbil’e Türk Hava Yolları seferlerini başlatacağız” dedi.
Kaynak: GAZETE HABERTÜRK


Kanal Bakırköy Projesi


23.02.2012



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çılgın projesi ‘Kanal İstanbul’un ardından bir çılgın proje de Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’den geldi. Erzen, Ayamama Deresi’ni kanal haline getirip tekne ulaşımına açmak için bir proje hazırladı ve Başkan Kadir Topbaş’a iletti… Projenin öncelikli amacı, bölge trafiğini, özellikle de havaalanı trafiğini rahatlatmak.
İşte Ateş Ünal Erzen’in hayata geçirilmesini istediği Kanal Bakırköy projesinin detayları…
*Ayamama Deresi genişletilecek, denizden su basılarak kanal haline getirilecek.
*Tekne ulaşımına açılacak dereden ilk aşamada Yeşilköy Dünya Ticaret Merkezi’ne yolcu taşınacak. Böylece Uluslararası fuarların düzenlendiği Dünya Ticaret Merkezi’nin yarattığı trafik yoğunluğu azaltılacak.
*İkinci aşama ise kanaldan Atatürk Havalimanı’nı ulaşım. Havaalanına yakın bir noktaya teknelerin yanaşabileceği küçük bir liman yapılacak. Anadolu Yakası’ndan da havaalanına direkt tekne seferleri konulacak. Anadolu Yakası’ndan tekneye binen yolcu, kesintisiz bir şekilde kısa sürede havaalanına ulaşmış olacak. Böylece hem havaalanının yoğun trafiği nefes almış olacak hem de turizm potansiyeli yaratılacak.
2004’TE HAZIRLANDI
Ayamama’yı kanal haline getirecek projeyi 2004 yılında hazırladığını ve Başkan Kadir Topbaş’a ilettiğini söyleyen Ateş Ünal Erzen, “Fantastik bir proje değil. Hayata geçirilebilir. Kolaylıkla krediler alınabilir. Uygulandığı takdirde İstanbul için büyük bir değer olur” diyor.
Kaynak: GAZETE HABERTÜRK


Sabiha Gökçen’e yapılacak 2. pist İstanbul’u rahatlatacak


23.02.2012




Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na yapılacak olan ikinci pistin, üçüncü havalimanı yapılana kadar İstanbul’un yolcu yükünü hafifleteceğini söyledi.
76.5 milyon Euro’luk kira çekini teslim töreninde konuşan Özdemir, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, “Ankara Esenboğa Havaalanı’na ikinci pist yapılarak 2060 yılına kadar yetecek kapasiteye ulaşacak” açıklamasını hatırlatarak, “Ankara’da hava trafiği hızla artıyor. Ancak Sabiha Gökçen’e ikinci pist projesi için izinlerin bir an önce çıkması lazım” dedi.
Hızlı adım atalım
2007 yılında, 2027 yılına kadar İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın işletmesini 1.9 milyar Euro’ya aldıklarını hatırlatan Özdemir, “İkinci pist için finansman modelinin devlet mi, devlet-özel sektör ortaklığı şeklinde mi olacağına bir an önce karar verilmesi gerekiyor. İkinci piste şimdi başlasak 2 yıldan önce bitiremeyiz. O nedenle hızlı adım atmamız lazım” diye konuştu. Kira çekini teslim alan Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar ise, “Devlet eskiden Yap-İşlet-Devret modelini uygularken, şimdi özel sektör hem yapıyor hem de üstüne para veriyor. Biz de ikinci pisti bu şekilde yapmak istiyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Yapihaberleri.net


Türkmenistan’da Türk Şirketleri 2011 Yılında 3 Milyar 270 Milyon Dolarlık Taahhüt İşi Aldı


23.02.2012




Türk şirketlerinin en çok iş aldıkları ülkelerden olan Türkmenistan’da 2011 yılında üstlendikleri taahhüt işleri 3 milyar 270 milyon doları aştı. Ülkenin imarında söz sahibi olan Türk müteahhitlik şirketleri konut, okul, fabrika, otel, dinlenme tesisleri, askeri deniz üssü, elektrik santralleri, gübre fabrikası, karayolu, tren yolu, hastane ve boru hattı inşaası gibi 63 projenin ihalesini kazanarak şu ana kadar en fazla sayıda işi üstlendi.
2011′in ilk ayında Rönesans İnşaat şirketi Mari eyaletinde 350 milyon dolara gübre ve amonyak fabrikası inşaatı işini alırken, Lotus Enerji Şirketi de 390 milyon dolara Mari-Lebap vilayetleri arasında yüksek voltajlı elektrik hatları ihalesini kazandı. Geçtiğimiz aylarda Belda İnşaat Şirketi de Avaza Turizm bölgesinde yaklaşık 200 milyon dolara iki ayrı otel ve dinlenme tesisi ihalesini almıştı. Tekfen İnşaat ve Tesisat AŞ, Güney Yoloten Gaz Sahası Projesinde alt yüklenici olarak proses sahası yardımcı tesisleri işlerinin yapılması ve doğalgaz boru hattı inşası işini 261 milyon dolara yapacak. Eser Holding ise 266 milyon dolara karayolu inşaatı yapacak. Yine Uslu Yapı şirketi 111 milyon dolara karayolu projesi üstlenirken, İlk İnşaat şirketi ise maliyeti 150 doları aşan platform ve borulama işlerinin yanısıra askeri deniz üssü projelerini yapacak.
Türk şirketleri, Türkmenistan-da geçtiğimiz 2010 yılında ise toplam 4.5 milyar dolarlık iş almışlardı. Bu rakamın yaklaşık 2 milyar dolarını ise Polimeks İnşaat’ın üstlendiği Olimpiyat Köyü projesi oluşturuyordu.
Türk inşaat şirketlerinin ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından beri aldıkları işin toplam hacmi ise 24 milyarı aştı.
Kaynak: yapi.com.tr


Evde haciz korkusu bitti

23.02.2012


Borç yüzünden eve haciz gelmesi ve ev eşyalarının haczedilmesi artık tarihe karışacak. Vatandaşlar için drama dönüşen ev eşyalarını haczetme olayına son verecek uygulama İcra İflas Yasa Taslağı’ndaki değişiklikle hayata geçirilecek. Adalet Bakanlığı’nın uzun süre önce hazırlayıp kurumların görüşe açtığı İcra İflas Yasa Taslağı’nda bazı değişiklikler yapılarak Bakanlar Kurulu’na sunulur hale geldi. Paket kapsamında 8 milyon civarında dosyanın düşmesi sağlanarak hem yargının yükü azaltılacak, hem de evlerine icra gelecek korkusu yaşayanlar rahatlayacak. İlk Bakanlar Kurulu’nda ya da en kısa zamanda ele alınıp Meclis’e sevkedilmesi beklenen paket kapsamında, İcra İflas Yasası’nın 30 maddesi değiştirilecek.
7 MİLYON DOSYA DÜŞECEK
Öncelik olarak icra dairelerinde para alışverişi kalkacak. Parasal işlemler banka aracılığı ile yapılacak. Vatandaşları kedere boğan ev eşyalarına haciz konulması uygulamasına son verilecek. İcra memurları evlere gelip televizyon, buzdolabı, koltuk ne varsa alıp götüremeyecek. KOBİ’lerdeki üretimin durmasını önlemek için buralardaki üretim araçlarına haciz yasağı konulması da gündemde. İcra İflas Yasası’nda yapılacak değişiklikle, icra dairelerinde bulunanlarla birlikte toplam 7 milyon dosya düşmüş olacak. Yani, 7 milyon hane icradan kurtulacak.

Kaynak: www.1insaat.com.tr


Kışlalar kent dışına taşınacak

Askeri kışlalar kent merkezinden taşınacak, yerlerine toplu konut yapılacak. Gelir de orduya aktarılacak.

    18.02.2012

İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirler başta olmak üzere kent merkezlerinde kalan askeri kışlalar şehir dışına taşınacak
Askeri birliklerden boşalacak alanlarda kentsel dönüşüm projeleri uygulanacak. Yapılacak konut, işyeri gibi gayrimenkullerin satışından elde edilecek gelir özel hesapta toplanarak askeri ihtiyaçlarda kullanılacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, askeri alanların 1960 yılında çıkarılan 189 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirileceğini vurguladı. Söz konusu yasa uyarınca orduya tahsis edilen alanlarda Genelkurmay’ın izni olmadan tahsisin kaldırılamayacağını belirten Bayraktar, yine aynı yasaya göre bu arazilerin satışından elde edilecek gelirin Genelkurmay adına açılacak özel hesaba aktarılacağını açıkladı.


Bayraktar, devralınan arazilerin karşılığında askeri birlikler için şehir dışında yeni kışlalar ve diğer yapıların inşa edileceğini söyledi.
Talebin askeriyeden geldiğini vurgulayan Bayraktar, kentsel dönüşüme tabi tutulması planlanan askeri kışlaların hangi kentlerde olduğuna ilişkin soru üzerine de “Ankara’da, İstanbul’da çeşitli şehirlerde var. Askeriye ile konuştuk bunları, konuşarak götürüyoruz” dedi.

İstanbul’a dev sağlık şehri

18.02.2012

İstanbul İkitelli’de Olimpiyat Stadı’na komşu Dev Sağlık Kampüsü yapımı için düğmeye basıldı Ön yeterlilik alan 5 gruba nihai tekliflerini iletmeleri için 24 Şubat’a gün verildi. İkitelli’de toplamda 1980 yataklı 8 ayrı hastane kurulacak.


İstanbul İkitelli’de Kamu Özel Ortaklığı modeli ile gerçekleştirilecek entegre sağlık kampüsü için nihai teklifler 24 Şubat Cuma günü verilecek. İstanbul İkitelli Entegre Sağlık Kampüsü yapım işleri ile ürün ve hizmetlerin temin edilmesi işi ön yeterlik ihalesi 18 Mart 2011’de yapılmış 5 grup ön yeterliliği geçmişti.

Nihai teklif için çağrılan firmalar ise şu şekilde sıralanıyor: 

1- A ve B Gayrimenkul Geliştirme İnşaat Yatırım A.Ş. - Samsung C&T Corporation - Ünal Akpınar İnşaat İmalat A.Ş. İş Ortaklığı.

2- Emsaş İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Anonim Şti. - PBK Architects Inc. - Ascension Group Architects L.P. - Forcimsa Empresa Constructora, S.A. - Sürat Bilişim - May Eczane İş Ortaklığı.

3- Ic İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.-Techint Compagnia Tecnica Internazionale S.P.A. İş Ortaklığı 

4- Türkerler İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret ve Sanayi Anonim Şti. - Güriş İnşaat Mühendislik A.Ş. - Salini Construttori S.p.A İş Ortaklığı.

5- YDA İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.- Inso Sistemi Per le Infrastrutture Sociali S.P.A. İş Ortaklığı.

Cerrahpaşa’dan da Çapa’dan da büyük İkitelli’de kurulacak Sağlık Kampüsü, Türkiye’nin en büyük hastaneleri olan Cerrahpaşa’dan da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çapa Hastanesi’nden de büyük olacak. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin toplam yatak kapasitesi 1.654. Çapa’nın ise 1.335.

Diğer iki büyük hastane Göztepe Eğitim Araştırma Hastanesi’nin yatak kapasitesi 1.013 iken, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi 993 hastaya yatarak sağlık hizmeti verebiliyor.

Çimsa, Afyon Çimento`yu aldı

16.02.2012

Sabancı Holding iştiraki olan Çimsa Çimento İtalyan çimento üreticisi Italcementi Afyon Çimento'nun yüzde 51'ini yaklaşık 25 milyon euroya (57.5 milyon lira) aldı. 


Çimsa'dan yapılan açıklamaya göre, hisse devir anlaşması uyarınca, Çimsa PARCİB SAS'ın sahip olduğu Afyon Çimento Sanayii Türk AŞ sermayesinin yüzde 51'ne tekabül eden 153 milyon adet hissesi için 57 milyon 530 bin lira hisse devir bedeli ödeyecek. Hisse devrinin ve hisse devir bedelinin ödenmesi, Rekabet Kurulu'nun izninin alınmasından ve hisse devir sözleşmesinde öngörülen diğer işlemlerin yerine getirilmesinden sonra kapanışta gerçekleştirilecek. 

Afyon ÇimentoGüvenevler Mahallesi Fatih Cad. No:22 03040 Afyonkarahisar
Tel :  + 90 (272) 214 72 00 
Fax : + 90 (272) 214 72 09
24 Mart 1954 tarihinde 5.000.000.-TL sermayeyle 288.000 m² alan üzerine kurulan Afyon Çimento'nun inşaatına 8 Haziran 1955 tarihinde başlanmış 7 Ekim 1957 tarihinde işletmeye açılmıştır. 1965 yılında klinker kapasitesi 165 kton/yıl'a çıkarılmış, 1968 yılında ise 260 kton/yıl klinker üretebilecek 2. hat devreye girmiştir. 4 Ekim 1989 yılında gerçekleşen özelleştirme ile faaliyetlerine devam etmekte olup İMKB'de işlem gören tek şirketimizdir.

  • Klinker Kapasitesi  : 548 kton/yıl
  • Öğütme Kapasitesi  : 609 kton/yıl




İnci'siz Bir Beyoğlu Mümkün mü?

                                                                                                                                                                                         27.01.2012


İstiklal Caddesi ve Yeşilçam Sokağı'nın köşesinde yer alan Cercle d’Orient (Serkldoryan) binasının yıkımı için geri sayıma geçilirken, Emek Sineması ve İnci Pastanesi müdavimleri, İstanbul'un bu simge mekanlarından vazgeçmemekte kararlı.




Cercle d’Orient yenileme projesi nedeniyle kapılarını kapatan Emek'in ardından, İnci Pastanesi'nin kira sözleşmesinin de Haziran 2010 itibariyle tek taraflı feshedildiğini öğreniyoruz.


1944 yılından bu yana İstanbulluları leziz profiterolü ile mutlu eden İnci Pastanesi'ni, 1960'ta kurucusu Lucas Zigoridis'ten devralan Musa Ateş, sözleşmenin feshine ilişkin olarak kendilerine; ‘binanın basamaklarını bozdukları’nın gerekçe olarak gösterildiğini söylüyor. 


Giriş katında yer alan bir dükkan için ilginç bir gerekçe gerçekten...


29 Ekim 2013'e kadar yenilenecek

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) tadilat, tamirat ve güçlendirme yapmak üzere bu ay içinde ihaleye çıkacak.



İSTANBUL - Kültür ve Turizm Bakanlığı, Taksim'deki AKM'nin restorasyonu için ihale yapılmasına ilişkin gerekli hazırlıkları tamamladı. Restorasyonun, Ekim ayında başlaması ve en geç 2013 yılının Cumhuriyet Bayramı'na kadar tamamlanması öngörülüyor.
AKM'nin tadilat, tamirat ve depreme karşı güçlendirilmesi için bu ay içinde ihaleye çıkılacak. Tadilat, tamirat ve güçlendirme, mevcut bina korunarak gerçekleştirilecek, binada herhangi bir değişiklik yapılmayacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, yakın bir zamanda, sponsorla da protokol imzalayacak.
AKM'NİN TARİHİ 
AKM'nin tarihi 1930'lu yıllara dayanıyor. İstanbul Belediyesi, o tarihte ''İstanbul'a yakışır bir tiyatro ve opera binası'' yapmak üzere çalışmalara başladı. Ancak çalışmalara 2. Dünya Savaşı nedeniyle ara verildi.
Projesi mimar Feridun Kip ile mimar Rükneddin Güney tarafından çizilen ''İstanbul Opera Binası''nın temeli, 29 Mayıs 1946 tarihinde dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar tarafından atıldı.
İnşaatın ödenek yokluğu nedeniyle yarım kalması üzerine bina, o haliyle 1953 yılında Bayındırlık Bakanlığına devredildi. 1956 yılında yeniden gündeme gelen opera binası inşaatı, mimar Hayati Tabanlıoğlu'nun projesi ile yeniden başladı.
Binanın yapımı 12 Nisan 1969 tarihinde biterek, ''İstanbul Kültür Sarayı'' adıyla hizmete açıldı. Çalışmaları 39, inşaatı ise 23 yıl süren binanın açılışı, Ferit Tüzün'ün ''Çeşmebaşı'' balesi ile Verdi'nin ünlü operası ''Aida''nın sahnelenmesiyle gerçekleşti. Bina, döneminde dünyanın dördüncü, Avrupa'nın ikinci büyük sanat merkezi olma özelliğine sahipti.
AKM binası, 27 Kasım 1970'de Arthur Miller'ın ''Cadı Kazanı'' isimli oyunu sahnelenirken, sahnede bir dekorun projektörlerden tutuşması sonucu çıkan yangında büyük hasara uğradı. Bina, 8 yıl içinde yine mimar Tabanlıoğlu tarafından onarıldı ve 1978 yılında bu kez ''Atatürk Kültür Merkezi'' adıyla ikinci kez açıldı.
Opera-bale, tiyatro, konser ve kongre amacıyla kullanılan ancak restorasyon çalışmaları nedeniyle 2008 yılından bu yana kapalı bulunan AKM'de, 1317 kişilik büyük salon, 530 kişilik konser salonu, 250 kişilik sinema salonu ve tiyatro salonları yer alıyor.
Kültür ve sanat tutkunlarının hayatlarının önemli mekanlarından biri olan AKM, aynı zamanda İstanbullular'ın önemli bir buluşma merkezi olarak da görev yapıyor.

800 yılda bir milimetre dahi kaymamış

    04.02.2012

UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan ve Avrupalı bilim adamları tarafından 'Anadolu'nun El-Hamrası' olarak görülen Divriği Ulu Camii'nin inşa edildiği tarihten bu yana yapısında bir milimetre bile kayma olmadığı belirlendi.




SİVAS - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu'nun (UNESCO) ''Dünya Kültür Mirası Listesinde'' yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'ndaki yapısal hareketin bilgisayar sisteminden izlenmesi ve yapısının değerlendirilmesi projesi kapsamında yapılan araştırmada, eserin yapıldığı tarihten bu yana yapısında bir milimetre dahi kayma olmadığı ortaya çıktı.




Emre Arolat Architects'e büyük ödül

04.02.2012

Emre Arolat Architects, Yalova’daki Raif Dinçkök Kültür Merkezi yapısı ile 2011 Cityscape Dubai Ödülleri’nde “Rekreasyon Yapıları” kategorisinde büyük ödüle layık görüldü.



Emre Arolat Architects, bir büyük ödül daha kazandı. EAA, Yalova’daki Raif Dinçkök Kültür Merkezi yapısı ile 2011 Cityscape Dubai Ödülleri’nde “Rekreasyon Yapıları” kategorisinde büyük ödüle layık görüldü. Yarışmada 3 projesiyle 3 farklı kategoride finale kalan EAA, büyük ödülü alan tek Türk mimarlık ofisi oldu.

Yarışmada “Rekreasyon Yapıları” kategorisinde EAA-Emre Arolat Architects’e büyük ödül kazandıran Raif Dinçkök Kültür Merkezi, Akkök Şirketler Grubu tarafından hayata geçirilerek Yalova halkına armağan edilmiş bir yapı. Farklı işlevlere sahip dört iç kitle ile bunları örten ve dirençli yapı çeliğinden (Corten A) tasarlanmış yarı geçirgen bir zarftan oluşan kültür merkezi yapısının kentle kuracağı ilişkinin biçimi tasarımın ana ölçütü oldu. Bu bağlamda, çağdaş mimarlık söylemleri adına kolaylıkla düşülebilecek bir tuzak olarak neredeyse her an, her yerde beliriveren ‘buyurgan ve öğretici bir tasarım yönelimi’nden olabildiğince kaçınıldı. Kitlelerin arasındaki boşlukların ve gezinti rampalarının bir ‘iç sokak’ olarak kentin sosyal hayatına girmesi hedeflendi.

2010 yılında İpekyol Tekstil Fabrikası’na verilen Aga Khan Mimarlık Ödülü’nün yanısıra farklı projeleriyle toplam 18 uluslararası ödül alarak rekora imza atan, 2011’de de 5 farklı ödüle layık görülen EAA-Emre Arolat Architects ayrıca, 2-4 Kasım tarihleri arasında Barselona’da gerçekleştirilecek olan Dünya Mimarlık Festivali (WAF) kapsamında düzenlenen “2011 Dünya Mimarlık Ödülü” finallerinde 2 farklı kategoride toplam 4 projesiyle yarışacak. Bodrum Vicem Yalıları ile “Geleceğin Projeleri / Konut” kategorisinde, Sancak Camii ile “Geleceğin Projeleri / Kültür Yapıları” kategorisinde, Antakya Otel ile “Geleceğin Projeleri / Ticari Yapılar” kategorisinde, Yalova Raif Dinçkök Kültür Merkezi ile de “Kültür Yapıları / Galeriler” kategorisinde jüri karşısına çıkacak olan EAA, aynı zamanda bu seneki finallerde en çok projeyle yarışma hakkı kazanan Türk mimarlık ofisi de olacak.

Boğaz Köprüsü bir yıl kapanacak

20.01.2011


Gelecek yıl 40 yaşına girecek Boğaz Köprüsü büyük bir bakıma alınacak.
Bir yıl kapanacak köprü trafikte kaos yaratacak. Bu yüzden bakımdan önce 3. Köprü'nün hizmete girmesi amaçlanıyor.
Hükümetin İstanbul'a yapılacak 3. Köprü ısrarının nedeni ortaya çıktı. 39 yıl önce hizmete giren İstanbul Boğazı'na yapılan 1. köprü (Boğaziçi Köprüsü) 40'ıncı yılında büyük bir bakıma girecek. Yaklaşık bir yıl kapalı kalacak köprü nedeniyle İstanbul trafiği içinden çıkılmaz bir hale gelecek.
Sabah'ın haberine göre, Ulaştırma Bakanlığı en fazla iki yıl ertelenebilecek bakımdan önce 3. Köprü'nün hizmete girmesini istiyor. İstanbul'a yapılacak 3. Köprü'nün de içinde bulunduğu 414 kilometrelik Kuzey Marmara Otoyol Projesi'ne hiçbir teklif gelmemesi üzerine Ulaştırma Bakanlığı, köprünün özkaynakla yapılması kararını aldı.
1973'te hizmete giren İstanbul Boğazı'ndaki 1. Köprü'nün (Boğaziçi Köprüsü) 40 yıllık ağır bakımına kısa bir süre kaldı. Asma köprüyü 2 dev direğe bağlayan çelik halatların tamamının değiştirilmesi gerekiyor. Ulaştırma Bakanlığı kaynakları 30-40 yıl arasında değişimin mutlaka yapılması gerektiğini bildirdiler. 2013 yılında yapımının üzerinden 40 yıl geçecek Boğaziçi Köprüsü'nün bu ağır bakımının yapılması için, 2013'ten sonra en fazla 2 yıllık bir erteleme daha yapılabilecek. Bakım sırasında Boğaziçi Köprüsü yaklaşık 1 yıl boyunca tamamen kapatılacak. Çelik halatlar değiştirilirken, depreme karşı güçlendirme çalışması da yapılacak. 200 milyon lirayı bulacak bakım sırasında trafik tam anlamıyla felç olacak.

Fatih yükü kaldırmaz

Boğaziçi Köprüsü'nün ağır bakımı sırasında, İstanbul'un her iki yakası arasındaki geçiş yapan günlük 550-600 bin araç için tek alternatif Fatih Sultan Mehmet Köprüsü olacak. Bu durumda İstanbul'un en büyük sorunu olan trafik, bakım çalışması nedeniyle içinden çıkılmaz hale gelecek.
Bakım sırasında yaşanacak trafik sorununun çözümü için bütün alternatifleri gündemine alan Ulaştırma Bakanlığı'nın ilk hedefi bakımdan önce 3. Köprü'yü hizmete sokmak olacak. Bunun için 414 kilometrelik Kuzey Marmara Otoyol Projesi etaplara ayrılacak. 3. Köprü ve 70-100 kilometrelik bağlantı yollarının yapımı özkaynak ile gerçekleştirilecek. Köprünün 1 milyar dolara, bağlantı yollarının ise 1.5 milyar dolara malolması bekleniyor.
Kaynak için Maliye Bakanlığı ile görüşmelere başlayan Ulaştırma Bakanlığı yönetimi, kaynak sorununu çözerek, köprünün ihalesini gerçekleştirip, bu yıl içinde ilk kazmayı vurmayı planlıyor.
Köprü ihalesinin yapıldıktan sonra inşaat yaklaşık 30 ayda tamamlanacak. Böylece Boğaziçi Köprüsü'nün ağır bakımı için 2 yıllık erteleme opsiyonunu da sonuna kadar kullanacak olan Ulaştırma Bakanlığı, bakımdan önce 3. Köprü'yü hizmete sokarak kâbus senaryosunu ortadan kaldırmak istiyor. 3. Köprü'nün hizmete girmesinin ardından kamyon ve tır trafiği tamamen bu köprüden gerçekleştirilecek. Bakım sırasında tek alternatif haline gelecek olan 2'nci Köprü'nün yükü de yönlendirmeler ve ucuz geçiş teşvikleriyle hafifletilecek.

Ayamama Deresi’nin çevresi ticaret ve turizm merkezi oluyor

12 Ocak 2012

İstanbul’un önemli geçiş akslarından Ayamama Deresi’nin çevresi finans, turizm ve ticaret merkezi oluyor. 2009 Eylül ayında yaşanan su baskınında 31 kişinin ölümüne neden olan Ayamama’yı İstanbul’un en gözde cazibe alanı dönüştürmeyi amaçlayan plan değişikliğine dün İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi oy çokluğuyla onay verdi.







Yapılan 1/5000 ölçekli imar planı değişikliğiyle sanayi ve lojistik kuruluşlarının yer aldığı Basın Ekspres Yolu güzergâhı, önümüzdeki yıllarda prestijli hizmet alanına dönüştürülecek. Belediye Meclisi kararına göre eski plandan gelen haklar korunacak. Eski plana göre ruhsat alarak çalışmaya başlayanlar, plan değişikliğinden etkilenmeyecek.

Kamuya bedelsiz terk


İkitelli Kavşağı ile Çobançeşme Kavşağı arasını kapsayan bölgeye ilişkin hazırlanan planda, inşaat hakkı 1.75 emsal tespit edilen bölgede, toplam 700 bin metrekarelik alan planlandı. Arsa sahipleri toplam alanın yüzde 40’ını kamuya bedelsiz terk edecek. Ayamama Deresi’nin çapı genişletilerek 100 metreye çıkarılacak. Dere kenarında Sefaköy yönüne yapılacak Olimpiyat Yolu’nun yanı sıra koruma kuşağında yürüme yolları ve sosyal donatı alanları yer alacak. 4 milyar dolara malolacağı belirtilen bu proje kapsamında, Marmara Denizi’yle kot farkı kaldırılacak Ayamama Deresi’ne, denizden su girişi yapılarak tekne gezintilerinin yapılabileceği alan oluşturulacak. Ayamama çevresindeki lojistik taşıma şirketlerinin garajları ve TIR parkları Hadımköy’de yapılacak lojistik köye taşınacak. Ayamama Vadisi’nde otel ve finans merkezi yanı sıra sosyal donatı alanları da oluşturulacak.





İnönü Stadı'na İzin Yok!
08.01.2012 


Beşiktaşlı yönetici Orhan Saka’nın duyurduğu, Beşiktaşlıları heyecanlandıran ‘İnönü Stad’ının yıkımına onay çıktı’ haberi doğru çıkmadı. NTV'nin haberine göre, stada onay verecek olan İstanbul 3 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu BaşkanıDoç. Dr. Halil Onur, ortada henüz bir proje başvurusunun bile olmadığını belirterek, “Yeni bir karar almadık, bu haliyle de izin vermemiz mümkün değil’’ dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi, İnönü Stadyumu için plan değişikliği yapmış, bu planda açık ve kapalı spor tesisleri, kültürel tesis, zemin altına katlı otopark, spor faaliyetlerine yönelik konaklama tesisi, rezidans, idari bürolar, restoran, alışveriş üniteleri, cimnastik salonu, kapalı yüzme havuzu ve sauna yapılabileceği ifadeleri yer almıştı. Plan değişikliğine göre stadın yüksekliği artıyor, alan da genişliyordu. İstanbul 3 No’lu Koruma Kurulu da bu plan değişikliğini, yeni eklemeler ve değişiklikler yaparak onaylamıştı.

Ancak 1 Kasım’da Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, İnönü Stadı’nın yıkılmasını ve Beşiktaş Stadı Kompleksi’nin neredeyse iki katına çıkarılmasını öngören bu plan değişikliğine onay vermedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da tarihe Dolmabahçe’yi denize batıran bakan olarak geçmek istemediğini söylemişti.


Proje yok ki karar olsun!

Yeni projeye onay verecek olan 3 Nolu Koruma Kurulu Başkanı Doç. Dr. Halil Onur, Beşiktaşlı yöneticinin açıklamasına çok şaşırdığını belirtti: ‘‘Yeni kararmış gibi söylenince kurul müdürünü aradım, acaba benim olmadığım bir toplantıda yeni bir karar mı alındı diye. Yıkım söz konusu değil. Asla izin verilmez. Henüz bize statla ilgili restorasyon, restütisyon, röleve projeleri bile gelmedi. . Önümüze bir proje bile gelmedi ki neye izin vereceğiz? Beşiktaş yöneticileri hangi amaca hizmet bu açıklamayı yaptılar bilemiyorum.” Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri de yeni bir karar alınmadığını, Beşiktaş klubünün kamuoyunu bilerek yanlış yönlendirdiğini öne sürdü. Yüksek Kurulu’nun adını vermeyen bir üyesi de “Bakan Günay’ın tavrı net. Yeni inşaat istemiyor. Bu talen Yüksek Kurul’un kararında etkili oluyor’’ dedi.


Köprü ihalesi iptal edildi

10 Ocak 2012

İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprünün de içinde bulunduğu, bedeli 6 milyar doları bulan ve Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle inşa edilecek Kuzey Marmara Otoyolu ihalesine hiç bir şirket katılmayınca, ihale iptal edildi.


Köprü ihalesi iptal edildi

İhale komisyonu başkanı İhsan Akbıyık, saat 14.00 itibariyla hiç teklif veren olmadığını ve Komisyon kararının üst makamlara iletileceğini söyledi. Akbıyık, "Bakanlarımızın yönlendirmeleriyle çalışmalarımız devam edecek" dedi.

Akbıyık şöyle devam etti: "İhale Komisyonu olarak karar verme makamı değiliz. İhale makamı olarak söyleyebileceğimiz tek şey saat 14.00 itibarı ile teklif gelmemiştir. Teklif almayan bir ihale saat 14.00 itibarı ile sona ermiştir"

Akbıyık'a Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın "Teklif olmasa da devam edeceğiz, B planımız var" sözleri hatırlatılarak "B planınız nedir" diye soruldu. Akbıyık, "Biz Bakanımızın takdiri neticesinde yönleneceğiz. Komisyon olarak bizim takdir yetkimiz yok" yanıtını verdi.

18 şirketin ihale şartnamesi aldığı ihaleye gün içinde 5 şirketin katılmayacağına yönelik bilgiler gelmişti. Bu şirketlerin bazılarının yetkilileri, Avrupa'da devam eden finansal krizin proje finansman olanaklarını kısıtlaması ve maliyetleri artırması nedeniyle diğer yatırımcılardan da teklif gelmeme olasılığının yüksek olduğunu belirtmişti.

Reuters'a bilgi veren üst düzey bir şirket yetkilisi, "Avrupa'da devam eden kriz, ABD'nin krizden çıkma çabaları, Çin ve Japonya'daki zorluklar bu proje için finansman bulmayı zorlaştırıyor. Şartnamede bir sorun yok ancak finansman bulmak konusunda zaman sıkıntısı var. İhaleye diğer şirketlerden de teklif gelmesini beklemiyoruz" demişti.


3. Köprü İhalesi Yarın
09 Ocak 2012 



İstanbul Boğazı'na 3. köprü yapımını da içeren Kuzey Marmara Otoyolu ihalesiyarın yapılacak. Yerli yabancı birçok firmanın ilgi gösterdiği ihale için aralarında Japon devi Mitsubishi, İtalyan Astaldi, Rusya'dan Moskovskiy Metrostroy, Türkiye'denVaryapYüksel İnşaatKolin İnşaatNurol İnşaatSTFA gibi dev firmaların da yer aldığı 18 firma şartname aldı. 
     
Yarın Karayolları Genel Müdürlüğü'nde yapılacak ihale için doküman alan 18 firmanın yarısını yabancı firmalar oluşturdu. Bunlar arasında Japonya'dan Mitsubishi, IHI, Obayashi, Itochu Corporation, Rusya'dan Moskovskiy Metrostroy, NPO Mostovik, İspanya'dan FCC Construction, Avusturya'da Stradag AG, İtalya'dan Astaldi firmaları yer alıyor. 
     
Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü 3. Boğaz Köprüsü'nü de kapsayan Kuzey Marmara Otoyolu Projesi, ilk olarak 8 Mart 2011 tarihinde ilan edilmiş ve Yap-İşlet-Devret Modeli ile 23 Ağustos 2011 tarihinde ihalesinin yapılacağı açıklanmıştı. İstanbul Boğazı'na 3. köprü yapılmasını da içeren Kuzey Marmara Otoyolu Proje ihalesi için şartname satın alan firmaların erteleme talebinde bulunmaları üzerine ihale tarihi 10 Ocak 2012'ye ertelenmişti. 
     
Geçtiğimiz günlerde, Karayolları Genel Müdürlüğü, proje ile ilgili, yatırımcının üstleneceği kamulaştırma bedelinde önemli bir değişiklik yaptı. Proje kapsamında gündeme gelecek kamulaştırma işlemlerinde yatırımcı yükümlülüğü, 950 milyon liradan önce 700 milyon liraya, ardından 400 milyon liraya çekildi. Buna göre, devlet, İzmit Körfez Geçişi Projesi'nde, 400 milyon liranın aşılması halinde devreye girecek ve ek kamulaştırma maliyetini üstlenecek. 
     
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kuzey Marmara Otoyolu Projesi ihalesinin tekrar ertelenmesinin söz konusu olmadığını, 10 Ocak'ta yapılacağını açıklamıştı. İstanbul Boğazı'na yapılacak 3. köprü üzerinden Adapazarı'nı Tekirdağ'a bağlayacak 414 kilometre uzunluğunda ve 5 milyar dolarlık Kuzey Marmara Otoyol Projesi, 421 kilometrelik İstanbul-İzmir Otoyolu Projesi'nden sonra Türkiye'nin en büyük ikinci Yap-İşlet-Devret projesi konumunda.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder